Geri dön: Blog Yazılarımız

Kuruluşlar, sürdürülebilirliği ortaya çıkarmak için stratejiler benimserken OKR Zihniyetinden nasıl yararlanır?

Bilhan Özdemirhan
by Bilhan Özdemirhan

İklim değişikliği, hükümetler, şirketler ve bireyler tarafından öngörülen ancak ertelenen en büyük sorunlardan biridir. Krizin tahmini etkisi, birçok uluslararası kuruluş tarafından iş politikalarına ve hanelere rehberlik etmesi için belirtilmiştir. En yakın tarihli Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) raporu, iklim krizinin benzeri görülmemiş sonuçlarına, mevcut adaptasyon seviyesi ve ihtiyaç duyulan arasındaki ayrımın hala devam ettiğini kanıtladı. Ayrıca, IPCC iyileştirilmiş sağlık sistemleri veya yoksulluğun azaltılması gibi iklim risklerini azaltmak için adaptasyonun 2030 ve 2050'ye kadar gelişmekte olan ülkeler için yılda sırasıyla yaklaşık 127 milyar dolar ve 295 milyar dolar büyüklüğünde olacağını tahmin ediyor. Sağlanan verilere dayanarak küresel ısınmanın kaçınılmaz ve zorlayıcı sonuçları, günümüzde önlemlerin dikkatle alınmaması nedeniyle önümüzdeki günlerde bizi bekliyor. Şirketlerin iklim risklerini azaltmaları için harekete geçmeleri gerekiyor ve bunu başarmaları için stratejilerinde değişiklik yapmaları çok muhtemel. Peki, bu değişimi nasıl sorunsuz bir şekilde yapabilirler, hatta yapabilirler mi?

 

Sonuç almak için dönüşmek önemli 

Serbest piyasa (Neoliberal) döneminde, büyük şirketlerin eylemlerinin sonuçları artık daha etkili bir hale geldi. Bu nedenle, uzun vadede etkili bir değişime tanıklık etmek için şirketlerin kendi içlerinde dönüşüme başlamaları daha da önemli hale geldi. Buna rağmen,  New Climate Institute bulgularına göre ilk 25 küresel şirket çoğunlukla iklim hedeflerini ele almakta başarısız oluyor. Bu şirketlerin yalnızca %4'ü iddialı hedefler belirlemek için gelişmiş bütünlüğe sahip. Şirketlerin hayal kırıklığı yaratan dönüşüm sonuçları, temelde büyük ölçekli acil bir eylem planına duyulan ihtiyacın anlaşılmamasını güzel özetliyor ve bu sonuçlar bize aciliyeti olan bu konuda henüz net bir OKR stratejisinin konumlandırılmadığını gösteriyor.  

 

Figür 1: Large Corporations Mostly Set to Fail Climate Goals, Statista, 2022 

 

 

İddialı sürdürülebilirlik hedeflerini benimsemek gerekli! 

Güçlü işletmeler kendilerini sürdürülebilirliğin liderleri olarak tanımlasalar da veriler bu konuda onlarla aynı paydada buluşmuyor. Şirket hedefleri konusunda, ISS ESG İklim Çözümleri Başkanı Viola Lutz, gerekli emisyon azaltımlarını anlamak için daha iddialı hedeflerin acilen belirlenmesi gerektiğini savunuyor. Lutz, şirketlerin beklediklerinden çok daha ağır bir sonuçla karşılaşacaklarını da sözlerine ekliyor. Genele bakıldığında yöneticiler, sürdürülebilirlik konusunun ve içinde bulunabilecekleri riskli durumun farkındalar. Ancak, bu bağlamda kilit nokta, farkındalıklar belirgin olsa da şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerini neden benimsemekte başarısız olduklarını ve ideal stratejilerine neden ulaşamadıklarını anlamakta yatıyor. Sürdürülebilirliğin aslında öze değer kattığını ve fayda getirdiğini anlamanın yanı sıra, bu bağlamda belirlenecek net amaçlar ve öngörülebilir neticeler, güçlü işletmelerin eksik noktalarını tamamlıyor. OKR ile yapılan çalışmalar, öncelik bazlı ilerlediğinden ve hedeflerin hatırlanmasına yardımcı olduğundan kurum için kültüre ve kurumsal bakış açısına da farklılık getiriyor.  

 

Strateji değişirken kültür de değişmeli 

Şirketler için sürdürülebilir stratejide somut bir çerçeve eksikliği vardır. Şirketin organizasyon yapısı içinde iyi tasarlanmış bir strateji, kısa vadeli sonuçları izlemek ve uzun vadeli hedeflerle bağlantılarını anlamak için bir zorunluluk haline bürünüyor. Strateji planına ek olarak iklim hedeflerinin, organizasyonun kültürel değişimi ile yapılması gerekiyor. Birçok organizasyon, sürdürülebilirliği günlük kararlarına ve süreçlerine nasıl dahil edecekleri konusunda hala kararsız. Kritik nokta, sadece hedefleri tanımlamak ve bunları uzun vadede uygulamaya çalışmaktan ziyade, şirketin kültürü içinde sürdürülebilirliği sürdürmekte yatıyor. Bunu yaparken de şirketlerin kısa vadeli sürdürülebilirlik faaliyetlerine değil, şirketlerinde uzun vadede etki sağlayan noktalarına dikkat etmeleri gerekiyor.

OKR bakış açısı ile sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak 

İş modellerini gerçek hayata taşımada öne çıkan göstergelerin başında şirket değerleri ile aksiyona geçmek geliyor. Bu bağlamda, organizasyonlar sürdürülebilirlik hedefleri için farklı iş yapış şekilleri uygularken aynı zamanda şirket değerlerini de tekrardan gözden geçirip dönüştürmelidirler. Peki, bu köklü değerleri değiştirmek ve bunları hayata geçirmek nasıl mümkün olacak?  İşte tam bu noktada OKR devreye giriyor. OKR, organizasyondaki her bir birimde sürdürülebilirlik dönüşümünü sağlamak için düşünme ve aksiyon alma biçimine uyum sağlamaya önem gösteren bir düşünce yapısıdır.OKR'ler, öncelikleri masaya yatırır ve adım adım verimliliğe odaklanarak iş sayısını azaltır. Önceliklerin netleştirilmesi ve bunların sürdürülebilir işletme hedefleriyle bağlantılarının görünür kılınması, bu hedefleri OKR stratejileriyle ulaşılabilir kılar. OKR mucidi Andy Grove'un da belirttiği gibi, “Amaç (O) yöndür ve neticeler (KRs) mihenk taşlarıdır.”  OKR, sürdürülebilirlik gibi radikal fikirleri, şirket değerlerinin bir parçası olarak hayata geçirme yolunu tanımlar.  

OKR dönümüşünüzü planlıyorsanız [email protected] üzerinden bize ulaşabilirsiniz!

Blog Yazılarımız