Geri dön: Blog Yazılarımız

Yalnız Değilsiniz: OKR uygulamak kitaplarda yazıldığı kadar kolay değil!

Sure Köse Ulutaş
by Sure Köse Ulutaş

Her sene olduğu gibi, son iki aydır pek çok şirketin ajandasında 2023 stratejilerini / önceliklerini belirlemek var.

 

Maaş zamları, finansal raporlamalar, kontrat yenilemeleri gibi pek çok konunun şirketlerin ajandalarında olduğu böyle bir dönemde öncelikleri konuşmaya ve bu öncelikleri bir sıraya sokmaya yeterince zaman ayırmak, şirketler için gerçekten zorlayıcı bir durum. Hele ki, her şeyin bir günde diğerine hızla değiştiği bizim gibi bir coğrafyalarda yaşıyorsanız, şirket yönetenler olarak, günü kurtarıcı aksiyonlar alırken, büyük resmi kaybetme ihtimaliniz çok daha yüksek. 

 

Araştırmalar şunu gösteriyor: 

Şirketlerin yalnızca %20'si düzenli olarak stratejiyi gözden geçiriyor ve güncelleme var mı diye bakıyor. Yöneticilerin ise %86'sı ayda bir saatten az zamanını strateji ile ilgili gözden geçirmelere ayırıyor. 

 

Gelin bir göz atalım, bu toplantılar nasıl geçiyor? 

Diyelim ki şirketler, yeterli zamanı bu toplantılar için ayırıyor ve saatler belki günler süren bu toplantılar esnasında pek çok şey tartışılıyor. 

 

"Her şeyin öncelikli olduğu bir dünyada, aslında hiçbir şey öncelik değildir." sözünü tüm şirketler bilseler de gerçekten önemli olanı seçmek ve gerçekten önemli olanı ölçmek, bu kadar önceliğin olduğu bir dünyada oldukça zorlaşıyor. bunun için bir sihirli değnek gibi sunulan OKR yönetimini uygulamak da kitaplarda yazdığı kadar kolay olmuyor. 

 

Araştırmalara göre:

Stratejik planların yaklaşık %60-90'ı hiçbir zaman tam olarak hayata geçmiyor. 

 

Düşünün günlerce, saatlerce süren toplantılar sonrasında hizalanma toplantıları, ardından bir dizi sunum, durum toplantısı, ilerleme roparları... İlk aylarda daha büyük bir heyecanla takip edilen raporlamalar, ilerleme görülmedikçe düşüşe geçer ve sonuç raydan çıkma, hedeften sapma olur. 

 

Neyi değiştirmeli? 

Eğer bir ürün şirketiyseniz, ürün yönetimi konusundaki bilgilerinizi kullanarak / geliştirerek başlamanızı tavsiye ederim. Ürünü geliştirmeyi mi amaçlıyorsunuz yoksa mevcut pazarda büyümeyi mi? Yoksa yeni bir pazara açılmayı veya ürün denemesi mi? Tüm bu sorulara yanıt verecek çok güzel iş çerçeveleri var, bunları kullanmanızı kesinlikle öneririm. Bu bahsettiğim örnek bir plastik üretimi yapan bir şirket için de geçerli, yönetim alanında çevrimiçi arayüzde hizmet veren bir ürün şirketi için de. 

Son dönemlerde keyifle okuduğum "Lean Product Management Playbook" bu konuda yeni bir bilgi sunmasa da, sağladığı uygulanabilir çerçeveleri oldukça faydalı buldum. Kitabı okurken sürekli şunu düşündüm, strateji çalışmaları öncesi şirket yöneticileri bu çerçeveleri çıktı alıp doldursa, neyin gerçekten önemli olduğunu tespit etmede büyük bir yol alınmış olur. 

 

Şu ana kadar ki çok sayıda OKR proje deneyimimden yola çıkarak sorulması gereken soruları üç başlık altında topladım.

1. Ne?

Neyi başarmak istiyorsunuz? Ne üzerinde etki yaratmalısınız? Başarının tarifi sizin için ne? Bugünden bir çeyrek, altı ay veya bir sene sonra, neyin bugünden farklı olmasını istersiniz? Odaklanmak istediğiniz şey müşterileriniz ve kullanıcılarınız için gerçekten önemli olan şey mi? Daha önemli, daha öncelikli bir ihtiyaç olabilir mi? Buradaki yanıtları fayda, önem, efor skalası üzerinden değerlendirebilirsiniz.

2. Hangi Sırayla?

Başarmak istediklerinizden en öncelikli olan hangisi? Yeni bir ürün mü? Var olan üründe yeni açılımlar mı? Örneğin büyüme ile ilgili bir planınız varsa, size büyümeyi getirecek en önemli konu ne? Başka bir coğrafyada büyümek mi? Var olan müşterileri elde tutma oranındaki iyileşme mi? Ya da en öncelikli konunuz rekabet mi? Şirket OKR'leri uzun dönemli olabilir, ancak bu OKR'lerin de zamansal bir önceliği olmalıdır. Şirket KR'lerinize de bir son tarih koyabilirsiniz. 

3. Nasıl? 

Başarmak istediğinize doğru ilerlediğinizi, hangi neticeleri elde edince anlayacaksınız? Bu neticeleri elde etmek için neye ihtiyacınız var? Mevcut projeleriniz bu neticeleri destekler nitelikte mi? Projeler başarıyla tamamlandığında, hedefinize ulaşacağınızdan emin misiniz? Hangi aktivileri yapmaktan vazgeçip, zamanınızı gerçekten önemli aktivitelere ayırabilirsiniz? Nasıl sorusu belki de, doğru yanıtı bulmak için üzerinde durmanız gereken en önemli soru. Yaptığınız aktivitelerin bir fayda doğrurup doğurmayacağı sorusuna yanıt vermek için veri okuryazarlığınızı geliştirmeli ve veriyi iyi yorumlamayı öğrenmelisiniz. Burada kastım KPI'lar değil. KPI'lara bakarak bu KPI'ların nereden etkilendiğini bulabilecek detayda veriyi incelemeye önem göstermelisiniz. 

 

OKR, şirket içerisinde sihirli bir değenek gibi konumlandırılmamalı. 

"OKR, bir sihirli değnek değil ve eğer doğru uygulanmazsa organizasyon içerisindeki herkes için faydadan çok kafa karışıklığı getiriyor." Önceliklerini iyi belirlemiş bir organizasyon, bu önceliklerini planlamaya dökmeye bir adım önce başlıyor. Bu sürecin ardından da iyi bir OKR değişim yönetim süreci başlıyor.

 

Son olarak, eğer neyin önemli olduğu konusunda hala soru işaretleriniz varsa, ya da sorunun yanıtını bulmak için daha fazla zamana ihtiyaç duyuyorsanız, kendinize bu zamanı tanıyın. Sizin için bile net olmayan bir durumda, yeni yıla girme heyecanıyla henüz rafine edilmemiş öncelikler listesini ekiplerinizle paylaşmanızı önermem.

 

Sağlıklı bir organizasyon kültürü için, sadelikten, anlaşılabilir olmaktan ve odaktan uzaklaşmayın.

 

Konu ile ilgili sohbet etmek isterseniz, mail adresim [email protected] 

Blog Yazılarımız