Geri dön: Blog Yazılarımız

Yönetim Stratejilerinde Turnover Rate Bize Ne Anlatıyor

Nazlıcan Saday
by Nazlıcan Saday

Şirketler için yetenekli ve takım bağları güçlü çalışanlara sahip olmak, rekabet avantajı sağlayan en önemli unsurlardan biri. Peki, bu değerli çalışanları elde tutmak ve işten ayrılmaları minimize etmek için neler yapılabilir? İşte tam da bu noktada Turnover Rate (Çalışan Devir Oranı) devreye giriyor.  Peki, Turnover Rate tam olarak nedir, nasıl hesaplanır ve yöneticiler bu metriği nasıl etkili bir şekilde kullanabilir? Gelin, bu soruların cevaplarını birlikte keşfedelim.

 

Turnover Rate Nedir ve nasıl hesaplanır? 

Turnover Rate, bir şirketin belirli bir dönemdeki çalışan devir hızını ölçen kritik bir performans göstergesidir. Bu oran, işletmelerin çalışan bağlılığı, iş tatmini ve organizasyonel verimlilik gibi konularda ne durumda olduğunu anlamalarına yardımcı olur. Yüksek bir Turnover Rate, şirketler için ciddi sorunlara işaret edebilir: artan işe alım maliyetleri, kurumsal bilgi kaybı ve verimlilik düşüşü gibi. Özellikle hizmet sektörü gibi çalışan devir hızının yüksek olduğu alanlarda, bu oranı düşük tutmak şirketler için büyük bir rekabet avantajı sağlar. 

Turnover Rate hesaplaması oldukça basit bir matematiksel formüle dayanır. İşletmeden ayrılan çalışan sayısını, belirli bir dönemdeki ortalama çalışan sayısına bölünmesiyle bu oran elde edilir. 

Şirketler genel olarak 12 aylık, 6 aylık ve 3 aylık turnover rate hesaplayarak şirketin genel durumunu ölçmek isterler. Her dönemde kullanılan formül temelde aynı mantığa dayanır.

Formül:


[Dönem İçinde Ayrılan Çalışan Sayısı / Dönem içinde Ortalama Çalışan Sayısı] X 100

Dönem içinde Ortalama Çalışan Sayısı = [(Dönem Başlangıcındaki Çalışan Sayısı + Dönem Sonundaki Çalışan Sayısı)/2]

12 aylık bir turnover rate nasıl hesaplanır diye bakacak olursak, varsayalım ki bir şirkette yılın başında 150 çalışan vardı. Yıl boyunca yeni işe alımlar yapıldı, ancak bazı çalışanlar da farklı kariyer fırsatlarını değerlendirmek için şirketten ayrıldı. Yıl sonunda çalışan sayısı 170’e ulaştı ve bu süreçte 30 çalışan işten ayrıldı. Çalışan devir oranını (turnover rate) hesaplamak için öncelikle yıl içindeki ortalama çalışan sayısını belirlemek gerekir. Bu da (150 + 170) / 2 = 160 olarak hesaplanır. Bu durumda şirketin yıllık devir oranı (30 / 160) x 100 = 18,75 şeklinde, yani %18,75 olarak hesaplanır. 

Yıl ortasında hesaplama yaparken yapılan yaygın bir hata, yılın ilk yarısında ayrılan çalışan sayısını tüm yıl için nihai rakam gibi kabul etmektir. Örneğin, haziran ayına kadar 6 kişi ayrıldıysa, doğru hesaplama için yılın ikinci yarısında da benzer bir eğilim olacağı varsayılmalı ve toplamda 12 kişinin ayrılacağı öngörülmelidir. Eğer yalnızca haziran ayına kadar ayrılan 6 kişi üzerinden hesaplama yapılırsa, yıllık devir oranı eksik ve hatalı hesaplanmış olur. Sağlıklı bir tahmin yapmak için yılın geri kalanında da benzer bir ayrılma trendinin devam edeceği dikkate alınmalıdır. 

Yöneticiler ve İK Uzmanları Turnover Rate’i Nasıl Kullanmalı? 

Turnover rate, bir şirketin çalışanlarına sunduğu ortam ve imkanlar hakkında önemli ipuçları verir. Rekabetçi ücret politikaları, liderler, iş-yaşam dengesine verilen önem ve benzeri faktörler, çalışanların çalışma motivasyonları önemli ölçüde etkiler.  Eğer bu oran yüksekse, bu durum şirketin kültürel yapısında veya çalışan deneyiminde eksiklikler olduğunu gösterebilir. Yöneticilerin ve İK uzmanlarının bu metriği nasıl stratejik bir araç olarak kullanabileceğine dair birkaç öneri: 

  • Çalışan Bağlılığını Artırın: Yüksek Turnover Rate, çalışanların iş tatmininin düşük olduğuna işaret ediyor olabilir. Ücretlendirme, çalışma koşulları veya kariyer fırsatları, duygusal ödüllendirme gibi konularda iyileştirmeler yapmak bu oranı düşürmeye yardımcı olabilir. 

  • Liderlik Anlayışınızı Dönüştürün: Çalışanların işten ayrılma nedenleri arasında şirket içindeki ilişki dinamikleri önemli rol oynar. Özellikle takım liderlerinin, şef ve müdürlerin tercih etmiş olduğu liderlik anlayışı çalışanın kuruma olan bağlılığını ve performansını doğrudan etkiler. Doğru liderlik programları ile çalışan devir hızını dengeleyebilirsiniz. 

  • Departman Bazlı Analiz Yapın: Hangi departmanlarda daha fazla işten ayrılma yaşandığını tespit ederek, bu alanlarda çalışan motivasyonunu artıracak adımlar atabilirsiniz. Örneğin, liderlik desteğini artırmak, çalışma yükünü dengelemek veya departman içi iletişimi güçlendirmek için eğitim programları, mentorluk sistemleri ve takım etkinlikleri düzenleyebilirsiniz. 

  • Sektör Ortalamalarıyla Kıyaslayın: Şirketinizin Turnover Rate’ini sektör ortalamalarıyla karşılaştırarak rekabet gücünüzü değerlendirebilirsiniz. Bu, işveren markanızı güçlendirmek için de önemli bir adımdır. Eğer oranınız sektör geneline göre yüksekse, rakiplerinizin çalışan bağlılığını nasıl sağladığını inceleyerek iyileştirme alanları belirleyebilirsiniz. Özellikle yetenek kazanımı ve elde tutma stratejilerinizin rekabetçi olup olmadığını gözden geçirin. 

  • İşe Alım Süreçlerini Gözden Geçirin: Yüksek devir oranı, işe alım süreçlerinizin etkili olmadığını gösterebilir. Doğru adayları seçmek, beklentileri netleştirmek ve etkili bir oryantasyon programı sunmak, çalışanların uzun vadeli bağlılığını artırabilir. Kültürel uyumu ve kariyer beklentilerini göz önünde bulundurarak işe alım süreçlerinizi optimize edebilirsiniz. 

Düşük Turnover Rate Her Zaman Pozitif Bir Gösterge midir? 

Yöneticilerin turnover rate’i okurken dikkat etmesi gereken noktalardan biri, düşük turnover rate’in her zaman pozitif bir gösterge olmadığıdır. Fizikte bazı sorular “sürtünmesiz ortamda...” diye başlar ve aracın hızı bu şartlarda hesaplanır. Bu ideal ortamdır. İş dünyasında ideal ortam ise ekonomik krizlerin olmadığı, rekabetin sağlıklı bir şekilde devam ettiği piyasalardır. Bu durumda düşük turnover rate istenen bir durumdur. Ancak gerçek dünyada düşük turnover rate her zaman olumlu bir gösterge değildir. Ekonomik krizler, düşük rekabet, inovasyon eksikliği ve kariyer gelişimi fırsatlarının sınırlı olduğu durumlarda da düşük turnover rate gözlemlenebilir. Bu yüzden şirketlerin mevcut koşulları ve rakipleri de değerlendirerek turnover oranlarını yorumlaması gerekir. 

Düşük ve yüksek turnover rate’in nedenlerini okuyabilmek, şirketin geleceğini şekillendirmede kritik bir rol oynar. Bu metriği doğru analiz etmek, çalışan değerini koruma, işe alım stratejilerini belirleme ve organizasyonun sürdürülebilir büyümesini sağlama açısından büyük önem taşır. Düşük turnover rate’in her zaman pozitif bir gösterge olmadığını bilerek hareket etmek, şirketlerin uzun vadede rekabet gücünü artırmasına yardımcı olur. Unutmayın, zamanı durdurmak mümkün olmasa da, doğru stratejilerle yetenekli çalışanlarınızı elde tutmak kesinlikle mümkündür.