Avrupa’da 50’den fazla genç ile gerçekleştirdiğim gönüllülük projesi ve teknoloji girişimleri profesyonellerine sağladığım insan kaynakları hizmeti, Y ve Z jenerasyonu ile ilgili gözlem yapmama güzel bir olanak sağladı. Şimdi yeni nesil bir genç olarak iş hayatında farkına vardıklarımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bizim nesilde gördüğüm kadarıyla (Y kuşağı sonu – Z kuşağı) yeteneğimizin ve şirketlere kattığımız değerin farkındayız ve bu yeteneğin etkin bir biçimde kullanılmadığını hissettiğimizde harekete geçmek için önceki nesillere kıyasla daha az tereddüt ediyoruz.
Maaş ve yan haklar büyük bir motivasyon olsa da, Z kuşağı olarak bizlerin asıl önem verdiği nokta kişisel değerlerimize uygun bir yerde çalışmak.
Peki teknoloji sektöründe durum nasıl?
Özellikle teknoloji gibi globalleşmiş ve esnekliğin yüksek olduğu bir sektörde, fırsat çeşitliliği bir hayli fazla.
Z kuşağı bireyleri olarak bizler daha yüksek maaşlar almak için yabancı şirketlerde uzaktan çalışabiliyor veya son zamanlarda sıkça tanık olduğumuz gibi Türkiye’de deneyim kazandıktan sonra “relocation” trenine atlayabiliyoruz. Yani sektörün doğası gereği kendimizi, kendi geleceğimizle ilgili kararlar alma konusunda özgüvenli hissediyoruz; böylesine hızlı bir çağda, internet ile büyüdüğümüz için global kültüre aşinayız.
Gezip görmeye çalışıyoruz, insanların dünyada neler yaptığıyla ilgileniyoruz. Başarıyı ne kadar çok para kazandığımız değil, kendimizi ne kadar geliştirdiğimiz ve ne kadar etki yarattığımız ile ilişkilendiriyor, bu yolda kendimize bir gelecek inşa etmek için arayışlar içine giriyoruz.
Sadece teknoloji sektörü ile kendimizi kısıtlamadan, bu yaş grubundaki diğer çalışanlar için de durum aynı mı gelin birlikte bakalım.
Anket LinkedIn Pazar Araştırması ekibi tarafından Aralık 2021-Ocak 2022 tarihlerinde yapılmıştır. Tablo 6 ay içinde işinden istifa etmeyi planlayan 21.637 katılımcının cevaplarını yansıtmaktadır ve nesillere göre iş değiştirme sebeplerinin dağılımını göstermektedir.
Şaşırtıcı gelse de araştırmaya göre çalışanları şirketlere bağlayan en önemli faktör para değil.
Z kuşağı maaşlarını mı terk ediyor? Şirketlerini mi?
Ankete göre Z kuşağı en yerinde duramayan nesil ve en önemli öncelikleri ise kendilerine uyduğunu düşündükleri şirket kültürleri. Bunun ardından öğrenme fırsatları geliyor. Araştırmaya göre maaş ve yan haklar tahmin edilenin aksine üçüncü sırada. Peki bu tam olarak ne demek oluyor? Yeni nesil, şirket kültürünü kendilerine uygun bulduklarında maaşı öncelik olarak görmeyebiliyor. Uygun koşullarda ortaya çıkarabilecekleri işler onları heyecanlandırıyor ve bu sebeple risk almaya meyilli oluyorlar.
Öte yandan, Melon Ücret ve Yan Haklar araştırma sonuçlarında da görüyoruz ki, özellikle Z ve Y kuşağının sonları, alım güçlerinde büyük fark yaratmayacak miktarlara rağmen sık iş değiştiriyor. O halde esas sorum; bir kişi hayatını idame ettirecek maaşı alıyorsa ve gerçekten öğrendiği ve geliştiği bir şirkette çalışıyorsa, daha iyi bir maaş için iş değiştirmeyi gerçekten düşünür mü?
Liderleri bu sorunun cevabını düşünmeye davet ediyorum. Y kuşağının sonları ve Z kuşağı iş deneyimlerinde ne öğreneceklerine, nasıl bir değer yaratacaklarına bu kadar odaklanmışken, şirketlerin ve liderlerin ajandasında çalışanların gelişimi konusunun yeri her zamankinden daha fazla olması gerektiğine inanıyorum.
Hayat kalitesini koruyabilecek seviyede bir maaş seviyesinin olmazsa olmaz olduğunu biliyoruz. Bunun sağlandığı tüm organizasyonlarda ise liderlerin birinci önceliğ; çalışanların etki yaratabildiği, fikirlerinin değer gördüğü, öğrenen ve öğrenmeyi destekleyen bir organizasyon kültürü yaratmak olmalı.
Teknoloji dünyasında adaylar ne bekliyor? Şirketler çalışanlarına neler sunuyor? Çalışanın gelişiminin öncelik olduğu bir şirket kültürü nasıl yaratılır? Liderlere bu konuda düşen rol ne? Tüm bu soruların ve daha fazlasının yanıtlarını tartışmak üzere bize [email protected] ’dan ulaşabilirsiniz.
